Eleştirmenin Not Defteri

30 Ocak 2012 Pazartesi

SİNAN VE EBRU

Bazen bazı filmler öngörülen sürelerinden uzun olabilirler... Bu da bazı sahnelerin kurgu masasında çıkarılmasını gerektirir... Bu çıkartılan sahnelerin filmde olmaması senarist, yönetmen ve oyuncular kadar orada emeği geçen herkesin canını yakar... Ben de "Beni Unutma" filminin yazarı olarak bu sahnelerden bazılarını filmin sevenlerine bu blogda sunmak istedim... Bu sahnelerin çekilmiş videoları elimde yok... Ama yazılmış halleri duruyor... Rahat okunabilecek haliyle birkaç tanesini "DOLU HAYAT"ta paylaşmak istedim...
Çocuklarının üçüncü yaşgünü için bir oyuncakçıda hediye seçen Sinan ve Olcay, Sinan’a gelen gizemli bir telefon yüzünden büyük bir kavga yaşarlar. Sinan kendisini hâlâ arasıra arayan Ebru’nun buna bir son vermesini istemek zorundadır artık…
Sinan’ın Ebru’ya karşı duyduğu az da olsa bir zaafı vardı hâlâ… Filmde bunun altını bu sahnenin çıkması yüzünden çok dolduramadık… Mesela Ebru’nun Sinan’ı unutmayı reddetmesi de çok anlamlıydı. Bu sahnede Ebru Sinan’a intizar gibi bir şey de yapıyor… Aslında sonraki karşılaşmalarında Sinan ona “beddua mı ettin bana?” sorusunu boşuna da sormuyor gibi değil mi?...
Bu sahnede Ebru rolünde izlediğimiz Tuba Ünsal ise gerçekten hem çok güzeldi hem de insanın içini acıtacak kadar dokunaklı oynuyordu…


                                                             KESİLMİŞ SAHNE - 3
 
SİNAN İŞ – BAĞDAT CADDESİ (paralel)

Sinan ofisinde cep telefonundan Ebru’ya konuşuyordur...

SİNAN
Ben... Ben bir daha beni aramamanı istemek zorundayım Ebru...

Ebru elinde çantası ve bir mağaza poşetiyle kuaförden çıkmıştır. Ağır ağır yürüyordur, konuşurken...

EBRU
Ben... Ne yaptım ki sana? Evli bir adam başka bir kadınla da arkadaş kalamaz mı?

SİNAN
Biliyorum... Ama sen benim eski nişanlımsın... Sen de onun yerinde olsan sen de istemezdin...

EBRU
Allah kahretsin Sinan! Hayatımı mahvettin... Yıllardır kendimi düzeltemiyorum, eski hayatıma dönemiyorum bir türlü... Seni hiç affetmeyeceğim bunun için... O kızın da bir suçu yok... Ama sen... 

Ebru sokakta ağlamaya başlar... 

SİNAN
Biliyorum... Ebru... Sen çok iyi bir kızsın... Bak ben... Karımı seviyorum... Bir ailem var artık... Biliyorum demesi kolay ama nolur, yaptıklarımı unut ve beni tamamen çıkar artık hayatından. Kendine yeni ve güzel bir hayat kur. Bırak beni...

EBRU (ağlayarak)
Doğru diyorsun aslında... Herkesin haklı olduğu durumlardan biri işte... (burnunu çeker) Peki... Gidiyorum ben. Ama bir gün... “Ah” diyeceksin... “Ah, ya öbür yolu seçseydim” diyeceksin... 

SİNAN
Hoşçakal...

Sinan yavaşça kapatır telefonu, üzgündür...   

 
Ebru caddenin ortasında son derece güzel, ışıl ışıl gözüküyor olmasına rağmen yıkıktır ve durur ağlar tek başına.... Etrafını hiç umursamadan...  



* Fotoğraflar: Selin Demircioğlu

2 yorum:

  1. dokunaklı sahne... kesilmiş sahneleri burda okudukça film daha güzel oluyor kafamda :) paylaşımlar için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. rica ederim... dahası gelecek...

    YanıtlaSil