Bazen bazı filmler öngörülen sürelerinden uzun olabilirler... Bu da bazı
sahnelerin kurgu masasında çıkarılmasını gerektirir... Bu çıkartılan
sahnelerin filmde olmaması senarist, yönetmen ve oyuncular kadar orada
emeği geçen herkesin canını yakar... Ben de "Beni Unutma" filminin
yazarı olarak bu sahnelerden bazılarını filmin sevenlerine bu blogda
sunmak istedim... Bu sahnelerin çekilmiş videoları elimde yok... Ama
yazılmış halleri duruyor... Rahat okunabilecek haliyle birkaç tanesini
"DOLU HAYAT"ta paylaşmak istedim...
İşte "Beni Unutma"nın kesilmiş sahnelerinden biri daha... Sinan Olcay'a bir müzik CD'si yollayınca Olcay Sinan'a bir şans vermek istemişti... Sinan'a iş adresini Sevda'dan almasını söylemiş ve ertesi gün onu iş çıkışında almasını istemişti... Ama Sinan bunun için Sevda'yı ikna etmek zorundadır!
Bu sahnede Sinan Olcay'a karşı hissettiklerini Sevda'ya dokunaklı bir şekilde anlatsın istemiştim... İkisinin diyalogları sayesinde Sinan'ın nişanlanmadan önceki hayatına da seyirciye çok kısa belirtmek istedim. Bu sahne çekilmiş olmasına rağmen uzun geldi ve sadece sonu kullanılabildi...
KESİLMİŞ SAHNE - 2
SİNAN İŞ – Kafe (İÇ - GÜN)Şirket çalışanlarının dinlendikleri küçük bir kafe... Tek başına tatlısını yiyip kahvesini içen Sevda kalkmak üzeredir... Bir anda karşısına gelir, oturur Sinan...
SİNAN
Afiyet olsun!
SEVDA (biraz soğuk)
Teşekkür ederim...
Sevda tepsisini alır ve ayağa kalkar... Sinan onu takip eder...
SİNAN
Biliyorum istemiyorsun onunla arkadaş olmamı... Attım ya yüzüğü... Yine eskisi gibi daldan dala atlayacağımı düşünüyorsun
SEVDA
Bu senin suçun değil... Sen bir erkeksin... Tohum saçmak istiyorsun. Öyle diyorsunuz ya hani...
Sevda tepsisini bırakır tepsi tezgahına.. Yürümeye devam eder... Sinan yanında devam eder...
SİNAN
Haydaaa... Ne tohumu ya... Boşver bu belgesel cümlelerini...
Sevda hiç pas vermez. Sinan devam eder... Yürüyorlardır konuşa konuşa...
SİNAN
Biliyorum, beni sevmiyorsun, arkadaşını korumak istiyorsun...
SEVDA
Aynen öyle...
SİNAN
Ama o bir kuzu değil... Yetişkin bir insan... Ve ben de bir kurt değilim...
SEVDA
Hah ha!
SİNAN
Evet çapkındım.... Çok kadın geçti hayatımdan. Tamam, itiraf ediyorum, Ebru’ylayken de yaptım...
SEVDA
Dökül dökül...
Koridorda yanyana yürüyorlardır... Yanlarından genç bir kadın (Yeliz) geçer Sinan’a bakar gülümser hafifçe...
SİNAN
Sana bu kadar açık konuşuyorum... Çok yakın arkadaş olamadık pek ama... (yanlarından geçen kadına selam verir) Merhaba...
SEVDA
Ooo eski kırığın da kesmeye başlamış seni yine...
SİNAN
Hiçbir şey gizli kalmaz mı bu şirkette?
SEVDA
Yeliz seksi kız... Şirketin yarısı peşinde. Ama senin için çok kolay. Daha önce fethettiğin bir kale ne de olsa..
SİNAN
Yapma bunu... Öylesine bir selamdı...
Sevda durur... Sinan da hemen durur yanında...
SEVDA
Neyi yapmayayım Sinan?
SİNAN
Garip bir şey oldu... Biliyorum inanması zor... Hayatımızın en kötü gününde tanıştık biz. En mutsuz, korunmasız olduğumuz gün... Bir şey hissettim daha önce hiç hissetmediğim... Çapkınlık filan değil bu... Benden istediğin kadar nefret et... Ama nolur beni daha fazla yalvartma... Ver şu adresi... Soyadını bilmiyorum, küçücük bir resmini bile bulamadım nette... Facebook’da bile yok!
SEVDA (gülümser)
Sevmez öyle şeyleri o...
SİNAN
Sürekli beynimi zorluyorum yüzünü hatırlamak için. Sesi kulaklarımdan gitmiyor... Elimde hiçbir şeyi yok... Sadece “yarın beni işten alır mısın?” dedi telefonda... Kırıktı sesi... (gözleri dolar)... Bir şey titredi içimde... İlk kez...
Sevda şok olmuştur... Şaşkındır...
SEVDA
Sen.... Daha iki gün önce evlenmeye hazırlanıyordun... Sinan... Bu ne şimdi?
SİNAN
Yemin ederim, ben de bilmiyorum...
Sevda yakındaki bir masadan kalem kağıt alır... Olcay’ın işyerinin adresini yazar... Sinan yanında ona bakıyordur... Sevda adresi yazar. Kağıdı koparır... İkiye katlar... Parmaklarının arasından Sinan’a uzatır... Sinan elini uzatıp tam alacakken kendine çeker kağıdı Sevda...
SEVDA
Onu üzersen... Seni mahvederim bu şirkette... İstifa etmek zorunda kalırsın...
SİNAN
Onu üzersem bunun hiç önemi kalmaz zaten...
Sevda uzatır kağıdı... Sinan alır...
* Fotoğraflar: Selin Demircioğlu
bu filmi izlediğim günden beri ara ara hala hatırlayıp hüzünleniyorum. Aşkı ve Fedakarlıkları çok güzel anlatmışsınız. kendi adıma Türk sinemasına böyle bir film kazandırdığınız için teşekkür ederim...
YanıtlaSilBu filmi eskiden çok sevdiğim ama şuan dostum dediğim bir adamla izledim. Filme hiç bir fikrimiz olmadan girdik. Ama film bizi anlatıyordu. İkimiz içinde film göz yaşıydı. Anılarımızı depreştirdiği içinmidir yoksa bize mi öyle geldi bilmiyorum ama benim için izlediğim en özel filmlerden biridir. Tebrik ediyorum. Muhteşemdi...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bu nazik yorumlarınız için... Bence bu toplumun daha çok duygusal film izlemesi lazım... ihtiyaç var bence...
YanıtlaSil