Eleştirmenin Not Defteri

20 Haziran 2014 Cuma

KISA ELEŞTİRİ: SİLSİLE


Sonuna geldiğimiz bu yılın sinema vizyonunun (malum, hâlâ yaz aylarının ‘ölü sezon’ ilan edildiği zamanlardayız!) rekorlar kıran filmleri “Düğün Dernek”, “Eyyvah Eyvah 3”, “Recep İvedik 4”, “Hükümet Kadın 2”, “Mandıra Filozofu” ve “Patron Mutlu Son İstiyor” gibi komedi filmler... Bu filmlerin beklentilerden yüksek gişeler elde etmelerinin türlü nedenleri var. Birincisi Türkiye’deki sosyo-politik ortamın yaşattığı ‘mutsuzluk’... Diğeri de bu filmlerin genellikle az bütçelerle, kolay yazılmış filmler olup sırtlarını başrollerindeki komedyenlere dayıyor olmaları... Bu tabloya bakınca önümüzdeki sezon bu formülde daha çok film izleyeceğimiz aşikarlaşıyor. Anaakım sinemasının ‘beyinsiz komedi’ ve “islami korku’ türlerine hapsolması sektörü yavaştan rahatsız etmeye başlasa iyi olacak! “Silsile” bu sinema ortamında değerli bir film tabi. Modern şehir hayatında konumlanmış bir gerilim filmi. Üstelik bir gecede geçiyor hikayesi. Aslında her türlüsünü de defalarca izlediğimiz bir hikaye: En yakın arkadaşının sevgilisiyle gizli aşk yaşayan Cenk, bitmek bilmeyen ve herkesin türlü bedeller ödeyeceği bir gece geçirecektir.

“Silsile”nin belli başlı sorunları senaryo kaynaklı malesef. Cenk ve Ece’nin arasındaki ‘büyük aşk’a ikna olmaktaki sıkıntımızı bir şekilde aşabilsek de film özellikle de ortalarda bir yerde ‘duruyor’ sanki. Ece’nin bir minibüsün içinde hapsolduğu sahneler ve bu sahnelerde ortaya çıkan Cihan adlı karakterin (Serkan Keskin) işlevsizliği bu patinajın sebepleri... Bir de tabi suçun işlendiği mekanın karakterler üzerinde yarattığı baskının yeterince sağlam işlenmemiş olması “Silsile”nin zaafları...

Ama filmin yönetmeni Ozan Açıktan'ın daha iyi senaryolarla çok daha iyi filmlere imza atacak yetenekte bir yönetmen olduğu “Silsile” ile daha da belirginleşti. Açıktan’ın atmosfer yaratma konusunda hiçbir sıkıntısı yok... 

Not: Vokalde Ryan Gosling’in olduğu Dead Man’s Bone grubunun “Lose Your Soul”u da filmin açılışına pek yakışmış...