Paul Walker’ın beklenmedik ölümünün “Hızlı ve Öfkeli”
serisinin yedinci filmine nasıl yansıyacağını merak ediyorduk. Yapımcılar bu
zamansız ölümü sömürmeden duygusal ve heyecanlı bir veda filmi yapmışlar...
“Hızlı ve Öfkeli” serisinin ilk filmi bütün üyelerini
‘ailem’ diyerek koruyup kollayan karizmatik lider Dominic Toretto’nun (Vin
Diesel) yönlendirdiği bir hırsız çetesinin içine sızan polis memuru Brian O’Conner’ın
heyecanlı hikayesini anlatıyordu. Bu çetenin belirleyici özelliği birbirinden
usta şoförlerden oluşan çetenin soygunlarını modifiye edilmiş şahane arabalar
eşliğinde yapıyor olmalarıydı...
70’lerdeki Steve McQueen filmleri gibi, güzel Amerikan
arabalarının bol kovalamacalı aksiyon sahneleri birbirini takip ediyordu.
İkinci filmden itibaren Brian’ın polisliği bırakıp ‘aile’den biri olması ise en
azından seriyi daha renkli bir hale getirmişti. Ama sonraki filmler nitelik
olarak aynı başarıyla devam edemedi. Bir tek Rio’da geçen beşinci film seriye biraz
taze bir soluk getirmeyi ve izleyicilerini yeni bir hız trenine bindirmeyi başarmıştı.
İsmine 7 rakamı eklenen bir devam filmine bir ‘yenilik’ getirmek
de kolay değil tabi ki. Ama “Hızlı ve Öfkeli 7” beklediğinizden daha eğlenceli
bir film çıkabilir.
Altıncı filmin sonunda Jason Statham’ın ailenin karşısına
yeni bir düşman olarak çıkacağının haberi verilmişti. Nitekim çetenin komaya
girmesine sebep olduğu geçen filmin kötü adamı Shaw’ın ağabeyi Deckard (Jason
Statham) intikam için bir operasyon başlatmıştır: Dominic ve ailesinin tüm
bireylerini tek tek öldürecektir. Bu arada bir hükümet ajanı da Dominic ve
ekibine yardım karşılığı bir istekte bulunur: Ramsey adlı bir hacker ve onun icadı
olan istihbarat programını bulup kötü adamların eline geçmesine engel olmak.
Hikaye bu kadar. Sonrası tümüyle mantık, fizik ve biyoloji
kurallarına aykırı aksiyon sahnelerinden oluşuyor! Ekibin bütün elemanlarının
kendilerine ait dövüş sahneleri var. Camlardan geçiyorlar, yüksekten
düşüyorlar, arabayla uçurumlardan yuvarlanıyorlar, demirlerle kafalarına
vuruluyor, bol bol yumruk yiyorlar ama çoğunlukla sadece yüzlerinde hafif bir kızarıklık
ve nefes nefese kurtuluyorlar. Bir süperkahraman filmi kadar yıkıntı, patlama
ve büyük aksiyonlar içeriyor film. Bir yandan da öyle büyük mantıksal
tutarlılıklar aramadığımız filmler bunlar. Nitekim Alp dağlarındaki araba
sahneleri ve Abu Dabi’deki gökdelenlerde geçen sahneler olanca abartılarına
rağmen çok da eğlenceli ve heyecanlı sahneler doğrusu. Emektar oyuncu Kurt
Russel’ın da bir şekilde ekibe katılması filmin başka bir eğlenceli sürprizi.
Finalde ise Paul Walker’a yapılan duygusal veda sahneleri insanın içini
acıtıyor, duygulandırıyor. Çok yetenekli olmasa da güzel yüzlü, güzel bakan
gencecik bir oyuncuydu Paul Walker. Seri bundan sonra yoluna onsuz devam
edecek... 3/5
Hızlı ve Öfkeli 7
(Furious 7)
Yönetmen: James Wan
Oyuncular: Vin Diesel, Paul Walker, Jason Statham, Michelle Rodriguez, Jordana Brewster, Tyrese Gibson, Ludacris, Dwayne Johnson, Kurt Russel, Nathalie Emmanuel
137 dakika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder