Eleştirmenin Not Defteri

18 Nisan 2015 Cumartesi

AL PACINO’YU İZLEMEK

“Dönüm Noktası”, bir erkeğin hayatının sonbaharına, hem Woody Allen’vari bir mizahla hem de hüzünle bakmayı başarıyor...

“Dönüm Noktası”nun yaratıcı kadrosunu Hollywood’un yaşlı kurtları oluşturuyor. 80 yaşının üstündeki emektar senarist Buck Henry (Aşk Mevsimi), “Yağmur Adam”, “Günaydın Vietnam” gibi filmlerinden de tanıdığımız 70’li yaşlarındaki yönetmen Barry Levinson ve haftaya bugün 75. yaşgününü kutlayacak olan büyük aktör Al Pacino... Bu üçlü bir araya gelip yaşlı bir aktörün hayata yeniden tutunma çabalarını anlatan aynı adlı Philip Roth romanını beyazperdeye taşımışlar.
Artık 70’lerine merdiven dayayan Simon Axler’ın sahnede Shakespeare’in “Nasıl Hoşunuza Giderse”sinin yaşlı Dük’ünü oynarken bir anda her şey ona anlamsız gelir ve kendisini sahneden aşağı yere bırakır. Aslında bir nevi “tükenmişlik sendromu” yaşamaya başlar Simon. Mesela artık neyin oyun neyin gerçek olduğunu karıştırır. Hiç rol yapmak istemiyordur... Ne tiyatroda, ne de filmde. Çok dostu ya da akrabası da yoktur... Bir intihar girişiminin ardından kısa bir süre bir rehabilitasyon merkezine yatar sonra da şehir dışındaki evinde inzivaya çekilir. Ama orada da pek yalnız kalamaz. Kocasını öldürmesi için onu kiralamaya çalışan şizofren kadından kurtulmaya çalışırken, çok eski bir arkadaşının kızı Pegeen onu ziyaret eder ve yıllardır ona aşık olduğunu itiraf eder. Simon kendisini düzeltmeye çalışırken bir de genç bir sevgili edinmiştir durup dururken... 
Filmin ritmini kaybettiği yerleri olsa da kimi zaman bir Woody Allen mizahına yaklaşan sahneleri de var. Bu sahneler belki kahkaha attırmıyorlar ama Simon’ın tuhaf bir döngü içerisinde bocalamasını keyifle izliyoruz. Ancak “Dönüm Noktası” içinde komik öğeler barındırsa da bir komedi film değil tam olarak. Simon’ın yaşlanmasının getirdiği performans düşüklüğü, onu hayatının her meşgalesinde sınırlamaya başlıyor. Hafızası, yeteneği ve tabi erkekliğini sınırlayan bir sürecin içindedir sonuçta. Bu gerçekle yüzleşmesinden doğan bir hüznü de var Simon’ın. Yaşlanmanın kaçınılmaz doğası işte.. Filmin "Nasıl Hoşunuza Giderse" ile başlayıp “Kral Lear” ile bitmesi de içten içe bir Shakespeare trajedisi izlediğimiz hissiyatını vermiyor değil. Shakespeare trajedilerinde yaşlı adamlar pişmanlık ve nedamet duygularının temsilcileri olurlar hep... Simon'ın daha güçlü bir senaryoyla anlatılması gereken kendi hayalkırıklıklarının hikayesi aslında "Dönüm Noktası".  
Bazı genç yazarların "Birdman" filminde yaptıkları hata gibi hikayeyi sadece yaşlı ve gözden düşmüş bir oyuncunun bunalımı olarak algılamaları ise gerçekten düşündürücü. Gençliklerine vermek lazım! 
Tabi ki hikayenin hem mizah, hem de hüzün damarlarında ‘efsane’ Al Pacino’nun üst düzey performansı tam olarak karşılık buluyor. Filmi daha da izlenir kılıyor usta aktörün varlığı. 3/5

Dönüm Noktası
Yönetmen: Barry Levinson
Oyuncular: Al Pacino, Greta Gerwig, Dianne Wiest, Charles Grodin, Kyra Sedgwick, Dylan Baker, Dan Hedaya, Li Jun Li 
112 dakika

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder