ARAMIZDA BEBEK VAR (Un Heureux Evénement)
Fransız sinemasının giderek artan ‘yeni akım’ romantik
komedilerinden biri olan film, birbirini çok seven ve değer veren bir çiftin
bebek sahibi olmasıyla değişen ilişkilerini son derece gerçekçi bir tonda ele
alıyor. Hatta oyuncularının samimi performanslarının da etkisiyle o kadar
gerçekçi ki çocuk isteyen mutlu çiftleri bu kararından vazgeçirebilir bile!
2,5/5
DEHŞET KAPANI (Cabin in the Woods)
“Buffy”nin yaratıcısı Joss Whedon yine kendisinden
beklenileni yaparak gençlerin birer birer avlandığı “kanlı haftasonu”
filmlerine farklı bir yorum getirmiş. “Dehşet Kapanı” son 10 dakikasına kadar
çok iyi gitse de finale sakladığı ‘büyük sürpriz’i (o koca elden bahsediyorum)
zayıf bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim...
3/5
İKİ SEVGİLİ (John and Mary)
Dustin Hoffman ve Mia Forrow 1969 yapımı bu filme tek
gecelik bir ilişkinin sabahında uyanarak başlıyorlar ve ertesi gün
yaşadıklarıyla, daha birbirlerinin isimlerini bilmeden sevişerek başladıkları
bu ilişkiye devam edip etmeme konusunda bir karara varmaya çalışıyorlar... İki
oyuncunun da gencecik halleri, iyi yazılmış ama çok daha iyi yazılabilecek bir
senaryoda, türün meraklılarını sıkmayacak bir şekilde karşımıza çıkıyorlar...
3,5/5
ÖLÜM YOLCULUĞU (Apollo 18)
“Buluntu film” türünden film yapmayı sürdürüyorlar ve artık
bu ‘sinema’ olduğu çok şüpheli türün iyice suyu çıktı. Fikir olarak iyi bir
entrika üzerine kurulu olsa da, esrarengiz bir ay yolculuğunun sahte
görüntüleri olarak bize izlettirilen film, tahmin edilebilir ‘formül’ olay
örgüsüyle aslında oldukça klişe bir uzay gerilimi... 2/5
KAHRAMANLAR ÇAĞI (Age of Heroes)
Bond romanlarının yazarı/yaratıcısı Ian Fleming’in kişisel
bir savaş deneyimini konu edinen bu eski usül ‘görevi olan komando takımı’
filmi bir yere kadar gerçekten de o “Kirli Düzine” gibi 2. Dünya Savaşı
filmlerinin tadını vermiyor değil. Ama filmin başrolü Sean Bean’i bir anda yok
eden son 15 dakikasını ve bir anda filmi bitiriveren finalini beğenmek mümkün
değil... 2/5
ÖLDÜREN HATA (Panic Button)
DVD kutusunun üzerinde “yılların en iyi İngiliz korku filmi”
demecini veren “Ain’t It Cool News” sitesinin yazarına sesleniyorum doğrudan:
Sen yılda iki tane korku filmi filan izliyor olmalısın dostum! Evet, sosyal
medyanın yaratabileceği terörle ilgili kimi güzel fikirler içeren bir senaryosu
olmasına rağmen kısa bir süre sonra klişe bir korku filmine dönüşen, yetersiz
bir film bu... 2/5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder