Eleştirmenin Not Defteri

5 Eylül 2012 Çarşamba

GEREĞİNDEN AZ TAVSİYE EDİLEN 5 FİLM

Bundan sonra arasıra bu başlık altında, yakın tarihlerde vizyona çıkmasına rağmen kenarda kalmış, o zamanlar sevilse bile bugünlerde adı geçmeyen veya Türkiye'de DVD'si çıkmış ama es geçilmiş bazı iyi filmlere dikkat çekmeyi tasarlıyorum... İşte bu amaçla seçtiğim ilk 5 DVD... 

1. Gilles’in Karısı / La femme de gilles











1930’lu yıllarda Fransa’da küçük bir kasabada... Sıradan bir maden işçisi olan Gilles çocuklarının annesi ve yeni çocuğuna hamile olan güzel karısı Elisa’nın karşısına oturur... Ve bir itirafta bulunur: “Ben bir kadına aşık oldum”... Elisa kocasını çok seven bir kadındır ve Gilles’in aşık olduğu kadın kendi kız kardeşi olsa bile ses çıkarmaz... Bağırıp çağırmaktansa sessiz bir mücadeleye başlar... Hatta kocasına garip bir şekilde dert ortaklığı da yapar... Ama kıskançlık içinde büyüdükçe büyüyordur...
2005’te ülkemizde de vizyona çıkmış olan film benim için o yılın en iyi filmlerinden biriydi. İstanbul Film Festivali’nden de Altın Lale kazanan film Emmanuelle Devos’u da bize sevdiren; sadeliği, duygusallığı ve güçlü senaryosuyla etkili olan iyi bir Fransız filmiydi... Filmin Belçikalı yönetmeni Frédéric Fonteyne nedense bir daha film çekmedi...  
Filmin DVD’si Palermo’dan çıkmıştı... Şimdilerde zor bulunuyor...    
 

2. Üçüncü Gün / Tres Dias (Before The Fall)
 













İspanyol sinemasından taş gibi bir “ilk film”. F. Javier Gutiérrez’in bu ilk uzun metrajlı filmi dünyaya yaklaşmakta ve dünyanın muhtemelen sonunu getirecek olan bir göktaşının çarpmasına 72 saat kala küçük bir kasabada yaşanan heyecanlı bir hikayeyi anlatıyor... Çıkan arbede sonucunda serbest kalan bir çocuk katiliyle yaklaşan kıyamete rağmen mücadele etmeye çalışan işsiz güçsüz bir ‘serseri’nin göz yaşartan hikâyesi... 
Dünyanın sonu hikayeleri bu kadar moda değilken 2008’de çekilmiş bu film anlatmak istediğini “Melancholia”dan daha ‘net’ anlatıyor. Gutiérrez’in filmindeki yoğun duygusallık bittikten sonra sizi bırakmıyor. Sadece trajik bir dramı ustaca anlatmıyor, aynı zamanda müthiş bir korku-gerilim hikayesini de derdine ortak ediyor...
“3. Gün” (Tres Dias) ülkemizde vizyona çıkmamış ama Tiglon tarafından DVD’si çıkarılmıştı...


3. Bıyık / La Moustache












Yıllarca bıyığıyla özdeşleşmiş bir görünüşü olan Marc bir gün 15 yıllık karısına yıllardır taşıdığı bu bıyığı kesmesi hakkında ne düşündüğünü sorar. Karısı onu hep bıyıklı haliyle tanımıştır... Bu fikri sevmez. Ama Marc bir gün traş olurken bıyığını kesmeye karar verir. Ama tuhaf bir şey olur karısı başta olmak üzere kimse bıyığını kestiğini farketmez...! Hatta insanlar zaten daha önce de bıyıklı olmadığını söylemeye başlarlar...
Bir "Alacakaranlık Hikayesi" gibi değil mi? Cevaplar yerine sürekli sorular üreten bir film “Bıyık”. Marc’la beraber küçücük bir bıyığın yokoluşuyla kaybolup gidiyoruz... Marc’ın kişiliğini kaybetmemek için girdiği büyük bir mücadeleye dönüşen film her seyirciye göre değil açıkçası ama kendi romanından uyarladığı bu filmde çok başarılı bir iş çıkaran yönetmen Emmanuel Carrére başka bir film çekmedi yine...
Filmde Fransız aktör Vincent Lindon’un başarılı performansına yine Fransız aktris Emmanuelle Devos eşlik ediyor...  
Film ülkemizde hiç vizyona giremedi. Ama DVD’si Sony Music tarafından çıkarılmıştı...

4. Aşk Listesi / Nick & Norah’s Infinite Playlist














Bir lise öğrencisi olan Nick eski kızarkadaşı Tris’e (ki öyle derin şeyler de yaşanmamış olmasına rağmen) hala takılı kalmıştır. Bir Cuma gecesi arkadaşları onu bu konudan uzaklaştırmak için dışarı çıkarırlar. Nick garip bir rastlantı sonucu Norah ile tanışır ve hatta onun 5 dakikalığına erkek arkadaşı rolünü oynar. Sonrasında New York sokaklarında beklenmedik bir turlama başlar... Norah’nın sarhoş kızarkadaşını bulup evine götürmek, bir rock grubunun gizli konserine ulaşmak ve Nick’in eski sevgili takıntısını çözmek gibi görevleri vardır... Ama aşkı tabi ki birbirlerinde bulacaklardır...
Türkiye’de vizyona çıkamayan bu sevimli film beklenmedik bir şekilde iyi... Bir Richard Linklater filmindeki gibi yazılmış lezzetli diyaloglar, samimi ve sıcak oyuncu performansları ve duygusal tonuyla sağlam bir romantizm sunuyor seyircisine...
Genç oyuncular Michael Cera ve Kat Dennings’in birbirlerine uyumu da dikkat çekici.. 
Filmin DVD’si Tiglon’dan çıkmıştı... Rahatça bulunabilir...


5. Kuzey Faresi / Lemming
 












Mühendis Alain ve karısı Benedicte’in Fransız banliyösünde mutlu mesut bir yaşantıları var... Mutaktaki lavabonun tıkanıklığı dışında bir sorunları yok gibidir... O tıkanıklığın sebebi de kısa süre sonra anlaşılır... Bir lemming (kuzey ülkelerinde yalşayan bir kemirgen türü) boruyu tıkamıştır!
Alain’ın patronu Richard ve karısı Alice’in bir akşam yemeğine gelmeleriyle bu düzen tepe taklak olur. Çünkü Alice garip ve asabi bir tutum içindedir. Alice o geceyi çok tatsız bitirir. Ama Alice ertesi gün bir daha gelir o eve ve yine düzelmemiştir... Hatta intihar etmek için o evi ve o anı seçmiştir...! Alice’in intiharından sonra Benedicte de tuhaflaşmaya başlar... Alain ne yapacağını şaşırır...
Banliyöde yaşayan mutlu çiftin hayatını bozan o kuzey faresinin orada ne işi vardır? Alice intihar edince Benedicte’e ne olur? Birbiri ardına gerçekleşen olaylar gerçekten oluyor mudur? Giderek bir David Lynch filmine dönüşen ve finaliyle de “Mavi Kadife”ye (Blue Velvet) gönderme yapan bir film sanki... Yönetmen Dominic Moll’un rahatsız edici filmlerinden biri daha... Alice rolünde göründüğü kısa süresine rağmen etkileyici olan Charlotte Rampling ve yine vasatın altına inmeyen Charlotte Gainsbourg ile dikkat çeken bir gerilim filmi...
Film 2006’da vizyona girmişti. DVD’si de Palermo’dan çıkmıştı...
 
 

6 yorum:

  1. Paylaşım için çok teşekkür ederim.
    Iyiki varsınız.

    Kıymetbilir anne Çiğdem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim sevgili kıymetbilir "sinemasever" anne Çiğdem Hanım... :)

      Sil
  2. Tavsiyeler için teşekkürler. torrente verdim hepsini :)

    YanıtlaSil
  3. Harika bir seri fikri bulmuşsunuz :) Hem okumak hem de filmleri bulup izlemek çok zevkli olacak, teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Hakan... teşekkür ederim mesajın için... İzledin mi acaba filmlerden birini ya da birkaçını? merak ettim doğrusu...

      Sil