1. Gilles’in Karısı / La femme de gilles
1930’lu yıllarda Fransa’da küçük bir kasabada... Sıradan bir
maden işçisi olan Gilles çocuklarının annesi ve yeni çocuğuna hamile olan güzel
karısı Elisa’nın karşısına oturur... Ve bir itirafta bulunur: “Ben bir kadına
aşık oldum”... Elisa kocasını çok seven bir kadındır ve Gilles’in aşık olduğu
kadın kendi kız kardeşi olsa bile ses çıkarmaz... Bağırıp çağırmaktansa sessiz
bir mücadeleye başlar... Hatta kocasına garip bir şekilde dert ortaklığı da yapar...
Ama kıskançlık içinde büyüdükçe büyüyordur...
2005’te ülkemizde de vizyona çıkmış olan film benim için o
yılın en iyi filmlerinden biriydi. İstanbul Film Festivali’nden de Altın Lale
kazanan film Emmanuelle Devos’u da bize sevdiren; sadeliği, duygusallığı ve
güçlü senaryosuyla etkili olan iyi bir Fransız filmiydi... Filmin Belçikalı yönetmeni
Frédéric Fonteyne nedense bir daha film çekmedi...
Filmin DVD’si Palermo’dan çıkmıştı... Şimdilerde zor
bulunuyor...
2. Üçüncü Gün / Tres Dias (Before The Fall)
İspanyol sinemasından taş gibi bir “ilk film”. F. Javier Gutiérrez’in bu ilk uzun metrajlı filmi dünyaya yaklaşmakta ve dünyanın muhtemelen sonunu getirecek olan bir göktaşının çarpmasına 72 saat kala küçük bir kasabada yaşanan heyecanlı bir hikayeyi anlatıyor... Çıkan arbede sonucunda serbest kalan bir çocuk katiliyle yaklaşan kıyamete rağmen mücadele etmeye çalışan işsiz güçsüz bir ‘serseri’nin göz yaşartan hikâyesi...
Dünyanın sonu hikayeleri bu kadar moda değilken 2008’de çekilmiş bu film anlatmak istediğini “Melancholia”dan daha ‘net’ anlatıyor. Gutiérrez’in filmindeki yoğun duygusallık bittikten sonra sizi bırakmıyor. Sadece trajik bir dramı ustaca anlatmıyor, aynı zamanda müthiş bir korku-gerilim hikayesini de derdine ortak ediyor...
“3. Gün” (Tres Dias) ülkemizde vizyona çıkmamış ama Tiglon tarafından DVD’si çıkarılmıştı...
“3. Gün” (Tres Dias) ülkemizde vizyona çıkmamış ama Tiglon tarafından DVD’si çıkarılmıştı...
3. Bıyık / La Moustache
Yıllarca bıyığıyla özdeşleşmiş bir görünüşü olan Marc bir
gün 15 yıllık karısına yıllardır taşıdığı bu bıyığı kesmesi hakkında ne
düşündüğünü sorar. Karısı onu hep bıyıklı haliyle tanımıştır... Bu fikri sevmez.
Ama Marc bir gün traş olurken bıyığını kesmeye karar verir. Ama tuhaf bir şey
olur karısı başta olmak üzere kimse bıyığını kestiğini farketmez...! Hatta
insanlar zaten daha önce de bıyıklı olmadığını söylemeye başlarlar...
Bir "Alacakaranlık Hikayesi" gibi değil mi? Cevaplar yerine
sürekli sorular üreten bir film “Bıyık”. Marc’la beraber küçücük bir bıyığın
yokoluşuyla kaybolup gidiyoruz... Marc’ın kişiliğini kaybetmemek için girdiği
büyük bir mücadeleye dönüşen film her seyirciye göre değil açıkçası ama kendi
romanından uyarladığı bu filmde çok başarılı bir iş çıkaran yönetmen Emmanuel
Carrére başka bir film çekmedi yine...
Filmde Fransız aktör Vincent Lindon’un başarılı
performansına yine Fransız aktris Emmanuelle Devos eşlik ediyor...
Film ülkemizde hiç vizyona giremedi. Ama DVD’si Sony Music
tarafından çıkarılmıştı...
4. Aşk Listesi / Nick & Norah’s Infinite Playlist
Bir lise öğrencisi olan Nick eski kızarkadaşı Tris’e (ki
öyle derin şeyler de yaşanmamış olmasına rağmen) hala takılı kalmıştır. Bir Cuma
gecesi arkadaşları onu bu konudan uzaklaştırmak için dışarı çıkarırlar. Nick garip
bir rastlantı sonucu Norah ile tanışır ve hatta onun 5 dakikalığına erkek
arkadaşı rolünü oynar. Sonrasında New York sokaklarında beklenmedik bir turlama
başlar... Norah’nın sarhoş kızarkadaşını bulup evine götürmek, bir rock
grubunun gizli konserine ulaşmak ve Nick’in eski sevgili takıntısını çözmek
gibi görevleri vardır... Ama aşkı tabi ki birbirlerinde bulacaklardır...
Türkiye’de vizyona çıkamayan bu sevimli film beklenmedik bir
şekilde iyi... Bir Richard Linklater filmindeki gibi yazılmış lezzetli
diyaloglar, samimi ve sıcak oyuncu performansları ve duygusal tonuyla sağlam
bir romantizm sunuyor seyircisine...
Genç oyuncular Michael Cera ve Kat Dennings’in birbirlerine
uyumu da dikkat çekici..
Filmin DVD’si Tiglon’dan çıkmıştı... Rahatça bulunabilir...
5. Kuzey Faresi / Lemming
Mühendis Alain ve karısı Benedicte’in Fransız banliyösünde
mutlu mesut bir yaşantıları var... Mutaktaki lavabonun tıkanıklığı dışında bir
sorunları yok gibidir... O tıkanıklığın sebebi de kısa süre sonra anlaşılır...
Bir lemming (kuzey ülkelerinde yalşayan bir kemirgen türü) boruyu tıkamıştır!
Alain’ın patronu Richard ve karısı Alice’in bir akşam yemeğine
gelmeleriyle bu düzen tepe taklak olur. Çünkü Alice garip ve asabi bir tutum
içindedir. Alice o geceyi çok tatsız bitirir. Ama Alice ertesi gün bir daha
gelir o eve ve yine düzelmemiştir... Hatta intihar etmek için o evi ve o anı
seçmiştir...! Alice’in intiharından sonra Benedicte de tuhaflaşmaya başlar...
Alain ne yapacağını şaşırır...
Banliyöde yaşayan mutlu çiftin hayatını bozan o kuzey
faresinin orada ne işi vardır? Alice intihar edince Benedicte’e ne olur? Birbiri
ardına gerçekleşen olaylar gerçekten oluyor mudur? Giderek bir David Lynch filmine
dönüşen ve finaliyle de “Mavi Kadife”ye (Blue Velvet) gönderme yapan bir film
sanki... Yönetmen Dominic Moll’un rahatsız edici filmlerinden biri daha...
Alice rolünde göründüğü kısa süresine rağmen etkileyici olan Charlotte Rampling
ve yine vasatın altına inmeyen Charlotte Gainsbourg ile dikkat çeken bir
gerilim filmi...
Film 2006’da vizyona girmişti. DVD’si de Palermo’dan
çıkmıştı...
Paylaşım için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilIyiki varsınız.
Kıymetbilir anne Çiğdem
Çok teşekkür ederim sevgili kıymetbilir "sinemasever" anne Çiğdem Hanım... :)
SilTavsiyeler için teşekkürler. torrente verdim hepsini :)
YanıtlaSiliyi seyirler :)
SilHarika bir seri fikri bulmuşsunuz :) Hem okumak hem de filmleri bulup izlemek çok zevkli olacak, teşekkürler..
YanıtlaSilMerhaba Hakan... teşekkür ederim mesajın için... İzledin mi acaba filmlerden birini ya da birkaçını? merak ettim doğrusu...
Sil