"Öldüren Cazibe"nin mesajı yerli versiyonda çok daha "net": Sapık Kadın! |
Birçok ülke sinemasının Amerikan filmlerinden etkilendikleri bir dönemi
mutlaka vardır. Bu filmlerin çoğu o ülke sineması içinde kendi varolduğu
sürecin dışına çıkamamış, ucuz, soluk ve sadece tüketime yönelik filmler
olmuşlar. Şüphesiz Türk sinemasının da böyle bir dönemi var.
Adaptasyonlar ya
Türkiye’de vizyona çıktığında ilgi gören filmler üzerinden yapılmış ya da
yönetmenin yurtdışında gördüğü popüler bir filmden. 1960-1970 yılları arasında
ve video piyasasının sinemaya büyük darbe indirip Türk sinemasının seyirci
kaybettiği 1980’lerde Amerikan filmi kaynaklı yerli filmlere çokça rastlamak
mümkün. Kendi popüler sinemasında bir yenilik arayan Türk sineması zaman zaman
kendi imkanlarını bu tip “dış esinlenme”lerle destekleme yoluna gitmişti.
Böyle bakınca Yeşilçam,
Hollywood'dan bile hızlıymış bir zamanlar. Star sisteminin ortaya çıkışıyla
yaşanan senaryo problemini böyle bir
uyarlama modasıyla atlatan Yeşilçam, 1961-1974 yılları arasında bunun pek çok
örneğini birbiri ardına vermiş, daha sonra giderek azalan ivmeli bir grafik
çizmişti. Uyarlanan filmler genelde o dönemler içinde gişede iş yapmış seçkin
Amerikan filmleri olmuştu. Bazen de tutulan TV dizileri model olarak alınmıştı.
Ancak bu filmlerin Türk toplumuna adapte edilmesi bir takım sorunlar yaratmış
ve ortaya ilginç filmler çıkmıştı. Mesela William Wyler'ın “Roma Tatili”ni
(Roman Holiday) Süreyya Duru İstanbul'a taşımış (“İstanbul'da Aşk
Başkadır”,1961) ; Drakula'yı bile neredeyse Hollywood'la beraber sinemaya
uyarlamışız (“Drakula Istanbul”da, Mehmet
Muhtar,1953).
"Sokak Kızı Irma" ve "Kırmızı Fener Sokağı" |
Hatta 1921 Charles Chaplin
yapımı “Yumurcak” (The Kid), Memduh Ün'ün filminde Kemal Sunal eşliğinde “Garip”leşmiş
(1986). Aşağı yukarı bilinen tüm Frank Capra filmleri de nasibini almış
Yeşilçam'dan: “Mr.Deeds Goes to Town”, “Anadolu
Çocuğu” olarak, (Osman F. Seden, 1964);
“Bir Gecede Oldu” (It Happened One Night), “Halk Çocuğu” olarak, (Memduh Ün, 1964); “A Pocketful of
Miracles”, “Elmacı Kadın” (Feyzi Tuna,1971) olarak uyarlanmış Yeşilçam’da.
1964’de Tunç Başaran,
Hollywood’un da Japon yönetmen Akira Kurosawa’dan uyarladığı “Yedi Silahşör”
(The Magnificent Seven, John Sturges) filmini “10 Korkusuz Adam” adıyla Kıbrıs'a taşımış ve hızını
alamayarak 1965'de de “10 Korkusuz
Kadın”ı çekmiş.
"Bazıları Sıcak Sever" ve "Fıstık Gibi Maşallah" |
Sonra pek çok uyarlama
birbirini takip etmiş: Humphrey Bogart ve Audrey Hepburn'lu klasik komedi
“Sabrina” (Howard Hawks) , Ayhan Işık'lı ve Belgin Doruk'lu “Şoförün Kızı” olmuş (Ülkü Erakalın, 1965); John Sturges 'in “Professionals”ı, “Devlerin Intikamı” (Feyzi
Tuna,1967); Michael Curtiz'in “Robin
Hood”u “Vatan Kurtaran Aslan” (Tunç
Başaran, 1966); Bir Billy Wilder klasiği olan “Sokak Kızı Irma” (Irma La
Douce), “Kırmızı Fener Sokağı” (Natuk
Baytan, 1968) ; Marlon Brando'nun “One Eyed Jack”i, “Dağların Kartalı” (Feyzi
Tuna, 1970); Charles Chaplin'in “Şehir Işıkları”sı (City Lighs) Nejat Uygur
eşliğinde “Cafer Bey İyi ve Kibar” (Feyzi Tuna, 1971) ; Elia Kazan'ın
unutulmaz “Viva Zapata”sı “Reşo” (Çetin
İnanç, 1974); Arthur Penn'in “Bonnie ve Clyde”ı
da “Cemo ile Cemile” oluvermiş.
(1971)
Sonraki yıllarda uysun ya da
uymasın “E.T.”yi bile yorumlamaktan çekinmeyen Yeşilçam, bunu hem “Badi” (Zafer
Par, 1983) hem de “Homoti” (Müjdat Gezen, 1985) adlı filmlerle gerçekleştirmişti.
Öyle ki Yeşilçam, “Superman”e Hollywood'dan bile fazla önem vermiş, tam 6
filmle Superman'ı Türkleştirmiş, İstanbul'a getirmiş, kadınlar arasına sokmuş
ve İtalyanlarla sayılarını çoğaltıp olimpiyatlara bile dahil etmiş.
Asıl ilginç olanı bazı uyarlamaların soft porno olarak
tasarlanmış olması. Mesela John Landis'in bol kargaşalı kült filmi “Cazcı
Kardeşler”i (Blues Brothers) “Sazcı Kardeşler” olmuş (1990’da
çekilmiş bu video filmini izleyebilene rastlayamadık henüz). Aynı uygulamayı
nedense daha çok dizi uyarlamalarında görüyoruz. Bunun belki de en uç noktası
“Zengin ve Yoksul” (Rich Man and Poor Man) adlı dizideki “Falkonetti” isimli
kötü adam karakterinden uyarlanan “Balkonaetti”
(1978) adlı film olsa gerek. (Diğer bazı kopyalanan diziler: “Kaygısızlar”,
“Tatlı Cadı”, “Uzay Yolu” gibi gösterildiği zamanlarda beğenilen diziler…)
Bizim "Belalılar" da fena değildi canım... |
AMERİKAN
FİLMLERİ YERLİ VERSİYONLARI
Filmin
Künyesi
|
Oyuncular
|
Konusu |
Filmin
Künyesi
|
Oyuncular
|
Konusu
|
“Bazıları Sıcak Sever” (Some Like It Hot) Billy Wilder,
1959
|
Marilyn Monroe, Tony Curtis, Jack Lemmon
|
İki işsiz müzisyen bir gangster savaşına tanık olurlar
ve izlerini kaybettirmek için bir kızlar orkestrasıyla turneye çıkarlar.
|
Fıstık Gibi Maaşallah, Hulki Saner, 1964
|
Türkan Şoray, İzzet Günay, Sadri Alışık
|
Orijinaliyle arasındaki tek fark, Türkan Şoray’ın esmer
olması...
|
“Belalılar” (The Sting)
George Roy Hill, 1973
|
Paul Newman, Robert Redford
|
1930’ların Chicago’sunda iki adam yakın arkadaşlarını
öldürten gangsterden intikam alırlar.
|
Belalılar, Melih Gülgen, 1974
|
Cüneyt Arkın, Erol Taş
|
1970’lerin İstanbul’unda kibar bir hırsız, kendisini
yetiştiren ustasının öldürülmesi üzerine intikam yemini eder.
|
“Şeytan” (The Exorcist)
William Friedkin, 1973
|
Linda Blair, Max Von Sydow
|
İngiltere’de yaşayan Amerikalı ailenin 12 yaşındaki
kızının ruhuna şeytan hakim olur. Onu kurtaracak olanlar iki rahiptir.
|
Şeytan, Metin Erksan, 1974
|
Canan Perver, Cihan Ünal
|
İstanbul’da yaşayan zengin bir ailenin kızının ruhuna
şleytan hakim olur. Onu genç bir doktor ve bir din yazarı kurtarır.
|
“Bir Yıldız Doğuyor” (A Star is Born) Frank Pierson,
1970
|
Barbra Streisend, Kris Kristofferson
|
Tanınmamış bir yeteneğin elinden tutan eski müzisyen
onunla evlenir. Ama kadın yükseldikçe aralarındaki ilişki bozulur.
|
Minik Serçe, Atıf Yılmaz, 1978
|
Sezen Aksu, Bulut Aras
|
Düğünlerde şarkı söyleyen Hülya, sevgilisi Orhan
sayesinde ünlü olur. Evlenirler. Ama o ünlendikçe kocasıyla arası bozulur.
|
“Köpekler” (Straw Dogs) Sam Peckinpah, 1971
|
Dustin Hoffman, Susan George
|
Bir matematikçi ile güzel karısı, İngiltere’de bir dağ
evine giderler. Kadın burada eski sevgilisi ve bir grup serseri tarafından
tecavüze uğrar.
|
Kadınca, Temel Gürsu, 1984
|
Banu Alkan,
Ferdi Özbeğen
|
Ünlü müzisyen ve karısı tatile çıkar. İhmal edilen
kadın önce kocasını aldatır sonra da tecavüze uğrar. İnanılmaz sahnelerle
dolu bir komedi filmiydi. (!)
|
“Tootsie”, Sydney Pollack, 1982
|
Dustin Hoffman, Jessica Lange
|
Hiçbir yerde iş bulamayan genç adam, kadın kılığına
girince hem iş hem de güzel bir sevgili bulur.
|
Şabaniye, Kartal Tibet, 1984
|
Kemal Sunal, Çiğdem Tunç
|
Kan davasından kaçan Şaban, annesi sayesinde kadın
kılığına girer ve Şabaniye olur. Aynı zamanda da assolist olur.
|
“Kırmızılı Kadın” (Woman in Red) Gene Wilder, 1984
|
Gene Hackman, Kelly Le Brock
|
Ortahalli bir adamın ortahalli bir çapkınlık macerası.
|
Aşık Oldum, Ertem Eğilmez, 1985
|
Şener Şen, Şehnaz Dilan, Nevra Serezli
|
Fransız orijinali kadar başarılı olan Amerikan yapımı kare kare uyarlanmış, Şener Şen ve diğer
tiyatro kökenli oyuncuların renklendirdiği eğlenceli bir film.
|
“Postacı Kapıyı İki Kere Çalar” (The Postman Always
Ring Twice) Bob Rafelson, 1980
|
Jack Nicholson, Jessica Lange
|
Yaşlı meyhanecinin genç ve güzel karısı, günün birinde
oraya gelen yakışıklı bir adamla olup kocasını öldürür.
|
Sarı Bela, Şahin Gök, 1985
|
Banu Alkan, Hakan Balamir
|
Hiçbir fark yok! Hakan Balamir aynı Jack Nicholson.
Banu Alkan da aynı Jessica Lange. (!)
|
“Aşk Hikayesi” (Love Story) Arthur Hiller, 1970
|
Ali McGraw, Ryan O’Neal
|
İki üniversiteli genç: Kız bir kütüphanede çalışır.
Erkek buz hokeyi oyuncusudur. Sonu hüsran olacak dillere destan bir aşk
yaşarlar.
|
Aşk Hikayemiz, Orhan Elmas, 1986
|
Hülya Avşar, Tarık Tarcan
|
İki üniversiteli genç: Kız bir kütüphanede çalışır.
Erkek (Türkiye’de buz hokeyi imkanı pek olmadığından) basketbol oynar. Gerisi
aynı...
|
“Sonsuz Aşk” (Endless Love) Franco Zeffirelli, 1981
|
Brooke Shields, Martin Hewitt
|
Lise öğrencisi iki gencin akılalmaz derecedeki büyük
aşkları ve ailelerin karşı çıkması.
|
Bitmeyen Sevda, Kaya Ererez, 1986
|
Derya Arbaş, Oğuz Tunç
|
Zaten sulugöz bir film olan orijinalinden daha da
sulusu.
|
“Aşık Olmak” (Falling in Love) Ulu Grosbard, 1984
|
Robert De Niro, Meryl Streep
|
İkisi de evli, bir kadın ve bir erkek arasındaki yasak
aşk.
|
Bir Günah Gibi, Alev Akarar, 1987
|
Halil Ergün, Zuhal Olcay
|
Orijinalinden farklı taraf tutuyor olması. (Yönetmenin
kadın olmasının büyük etkisi var...)
|
“Öldüren Cazibe” (Fatal Atraction) Adrian Lyne, 1988
|
Michael Douglas, Glenn Close, Anne Archer
|
Mutlu bir evlilik yaşayan başarılı avukat, bir anlık
“içgüdü”sünün esiri olarak bir kaçamak yapar. Ama bedelini ağır öder.
|
Sapık Kadın, Orhan Elmas, 1988
|
Tarık Tarcan, Perihan Savaş, Bahar Öztan
|
Sevişme sahneleri dışında neredeyse aynı...!
|
“Nefes Nefese” (Breathless) Jim McBride, 1983
|
Richard Gere, Valerie Kaprinsky
|
Bir araba hırsızı genç, polisten kaçar ve eski kız
arkadaşını bulur. Beraber kaçmaya başlarlar.
|
Çılgın Aşıklar, Ahmet Hoşsöyler, 1990
|
Hakan Ural, Serpil Çakmaklı
|
Bir 'yeniden çevrim'in, yeniden çevrimi... Filmin video
kaset kapağında senaryosunun Sibel Can imzalı olduğu yazıyor (!)
|
“Batı Yakasının Hikayesi” (West Side Story) Robert Wise, 1961
|
Natalie Wood, Richard Beymer
|
Amerikalı çocuklarla Porto Rikolu çocukların çete
savaşları arasında doğan masum bir aşk.
|
Yasak Sokaklar, Kaya Ererez, 1994
|
Emrah, Seren Serengil
|
Aslı da zaten bir “Romeo ve Juliet” uyarlaması. Bizdeki
versiyonda zengin ve yoksul farkı var.
|
Not: Bu yazı 1994 yılında Mehmet Açar'ın yönetimindeki Popüler Sinema Dergisi'nde yayımlanmıştır...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil