Star Wars filmlerini ilk izlediğimiz yıllarda “bizim de jedi
gücümüz olsa neler yapardık?” konulu geyiklerimiz olurdu... Ama hayallerimiz o
kadar küçüktü ki, kumandayı uzanmaya gerek kalmadan sehpadan elimize
getirebilme tembelliğine bile tav oluyorduk. Birkaç genç çocuk bu geyikten film
çıkartmış.
Nereden geldiği ve ne olduğu belli olmayan bir ‘kaynak’tan kaptıkları bu 'cisimleri uzaktan hareket ettirme', 'uçmak' gibi yeteneklerle en başta bir güzel eğleniyorlar kendi aralarında... Ama bir süre sonra içlerindeki en ezik olanı hazır güçlenmişken, gücün bir de karanlık tarafına bakmak istiyor... Finalde de tam beklendiği gibi zıvanadan çıkıveriyor...
Nereden geldiği ve ne olduğu belli olmayan bir ‘kaynak’tan kaptıkları bu 'cisimleri uzaktan hareket ettirme', 'uçmak' gibi yeteneklerle en başta bir güzel eğleniyorlar kendi aralarında... Ama bir süre sonra içlerindeki en ezik olanı hazır güçlenmişken, gücün bir de karanlık tarafına bakmak istiyor... Finalde de tam beklendiği gibi zıvanadan çıkıveriyor...
Uzun bir süre üç tane kendini bilmez Amerikan gencinin
süperkahraman taklitlerini izledikten sonra etkili görsel efektlerin sahneye
çıktığı final sekansında biraz kıpırdanmaya başlamışken film bitiveriyor...
Zaten bu eline amatör kamera alıp herşeyi çeken çoluk çocuğun ya da çocuk gibi
adamların çektiği görüntülerden oluşturulmuş “filmimsi” şeylerden artık gına
geldi. Böyle çekilmiş ‘sözümona’ gerçek görüntülerle oluşturulan bir nevi
“mockumentary” türü en çok korku filmlerine uygulandı. Şimdilerde başka tür filmler için de denenmeye başlandı. Ama açıkçası ben bu tür filmler içinde en çok "Canavar"ı (Cloverfield) sevmiştim...
Türk örneğinin bile yapılmış olması (Karadedeler Olayı) da artık olayın iyice suyunun çıktığını göstermiyor mu sizce de? 1/5
Türk örneğinin bile yapılmış olması (Karadedeler Olayı) da artık olayın iyice suyunun çıktığını göstermiyor mu sizce de? 1/5
ÇAPRAZ ATEŞ (Haywire)
Steven Soderbergh çok ilginç bir sinemacı. Filmografisi
karman çorman. Gişe filmlerine de göz kırpan, yeri geldiğinde en deneysel
projelere bile dalıveren, bazen enikonu ‘festival filmi’ çeken, bazen de sırf
kendi eğlencesine film yapabilen güce sahip ender yönetmenlerden biri... İşte
“Çapraz Ateş” bu sonuncu kulvardan bir film. Soderbergh ‘fitness’ modeli, kadın
güreşçi ve amatör oyuncu Gina Carano’ya hayatının filmini yapması için büyük
bir fırsat sunmuş adeta.
Gözden çıkarılmış Mallory adlı kiralık bir ajanı canlandıran
Carano film boyunca kendisinin biletini kesmek isteyen adamlarla çatır çutur mücadele
ediyor. Bu adamlar Ewan McGregor, Michael Fassbender, Mathieu Kassovitz,
Antonio Banderas, Michael Douglas ve bir de genç kızların sevgilisi Channing
Tatum! Bu arada Bill Paxton’ı da Mallory’nin babası rolünde izliyoruz! Bu kadar
aktörü rol yapma kabiliyeti hayli tartışılır bir kadının etrafına dizmek büyük
bir ego... Hiç sürpriz barındırmayan ve düz bir çizgide ilerleyen ‘kendini
kurtarmaya çalışan ajan’ klişesine katılmış biraz “Jason Bourne” efekti, biraz
“Ocean’s...” tarzı müzik kullanımı ve biraz da Soderbergh’in kendi filmi
“Denizci” (The Limey) tadındaki melankolisiyle harmanlanmış hafif bir salata bu!
Yine de bazı sahnelerinde keyif vermiyor değil. Özellikle de
Dublin’de sokaklarda başlayıp çatılarda devam eden takip sahnelerinde... 3/5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder