"Düğün Dernek"in olayı nedir? İkinci film nasıl?
İlk “Düğün Dernek” filmi bize bir kez daha Türk sinemasının
gişe filmlerinin komedi türüne mahkûm olduğunu kanıtladı. Türkiye’nin bu
kasabalılıktan kurtulamamasının da bir göstergesidir bu tür ‘taşrada geçen
komedi’lerin bu kadar rağbet görmesi. Tutan komedi filmlerindeki bu ‘yöresel’
dokunuşların fazlalığı, şehir hikayelerinin giderek azalmasına yol açıyor.
Özellikle de komedi türünde. Bu filmlerin giderek afişleri, müzikleri,
karakterleri de birbirlerine benzer oluyorlar. Ancak sinemacılarımız bundan pek
rahatsız değiller anlaşılan...
Konunun bu tarafı ayrı, diğer tarafta ise
hakikaten de Murat Cemcir ve Ahmet Kural gibi iki yeni yetenekli komedi
oyuncusunun getirdiği farklı bir dinamizm de yok değil. İlk “Düğün Dernek”in
olanca hafif senaryosuna ve izlendiği iki saatin dışına taşamayan bir film olmasına
rağmen neden bu kadar sevildiğini anlamak da mümkün. Bu toplum özellikle de son
üç yıldır çok mutsuz. Sinemada kendisine kaçış için bu tarz komedileri seçiyor.
Maksat hikaye izlemek değil burada. Oysa ben ve benim gibiler “İşler Güçler”
ekibinin televizyon dizileri ortamına getirdiği ‘farklı bakış’ın sinema
karşılığını aradık ilk “Düğün Dernek”de. Ekibin ilk sinema filmi "Çalgı Çengi" bu konuda umut ışıkları yakan bir filmdi. Cem Yılmaz'ın da desteğiyle belli oranda 'kült' mertebesinde değerlendirildi.
Benzer bir yaratıcılığa “Düğün Dernek”in belli sahnelerinde de az da olsa rastladık. Ama açıkçası daha kalıcı bir komedi beklentimizi karşılayamadı. Meşhur 'halay sahnesi' dışında zihinlere nakşolacak bir sahne kalmadı sanki filmden... Daha ilk üç gününde bir milyon barajını aşan bu ikinci “Düğün Dernek”in de en azından ilk filmdeki düzeyi koruyacağını bekliyor insan. İlk üç gününde bir buçuk milyona ulaşmasına ve muhtemelen yine milyonlara ulaşacak hasılat rakamına bakmayın. Bu sonuç filmin çok iyi, çok komik olmasından ziyade bu halkın psikolojisiyle açıklanabilecek bir duruma dönüştü artık. Cem Yılmaz’ın Ali Baba ve 7 Cüceler”i biraz fazla fantastik gelmiş olabilir, “Düğün Dernek 2” bu anlamda bizim seyirciye daha yakın insanların komedisi olarak değerlendirilecektir.
Benzer bir yaratıcılığa “Düğün Dernek”in belli sahnelerinde de az da olsa rastladık. Ama açıkçası daha kalıcı bir komedi beklentimizi karşılayamadı. Meşhur 'halay sahnesi' dışında zihinlere nakşolacak bir sahne kalmadı sanki filmden... Daha ilk üç gününde bir milyon barajını aşan bu ikinci “Düğün Dernek”in de en azından ilk filmdeki düzeyi koruyacağını bekliyor insan. İlk üç gününde bir buçuk milyona ulaşmasına ve muhtemelen yine milyonlara ulaşacak hasılat rakamına bakmayın. Bu sonuç filmin çok iyi, çok komik olmasından ziyade bu halkın psikolojisiyle açıklanabilecek bir duruma dönüştü artık. Cem Yılmaz’ın Ali Baba ve 7 Cüceler”i biraz fazla fantastik gelmiş olabilir, “Düğün Dernek 2” bu anlamda bizim seyirciye daha yakın insanların komedisi olarak değerlendirilecektir.
Gelgelelim, “ilk filmdeki çiftin çocukları olur da onun
sünnet zamanında herkes yeniden bir araya gelip yeni bir düğün karmaşası
yaşanır” şeklindeki hikayede elle tutulur hiçbir şey yok! İlk filmin üzerinden
düşünürsek, taş üstüne taş konmamış. Yine komik bir halay sahnesi, Tüpçü
Fikret’in tüplü akrobatik hareketleri, Kural’ın Öztürk Serengil numaraları, bir iki ünlü
konuk sanatçılı idare eder sahneyle zoraki bir devam filmi yapılmış bu sefer. Tıpkı ilk filmde de
olduğu gibi kalıcı olabilecek, birkaç ay sonra bile hatırlanacak nitelikte
hiçbir espri yok filmde. Çünkü sağlam bir hikaye omurgası yok. Çünkü yapanlar
zaten ne yapsak gider mantığına esir düşmüş gibiler. Komedi sinemasına yeni bir
şey katma dertleri ise hiç yok. Üçüncü filmi bile hazırlamışlar, zaten böyle giderse dördüncü beşinci filmi de yapmak gayet de mümkün... 2/5
Düğün Dernek 2:
Sünnet
Yönetmen: Selçuk
Aydemir
Oyuncular: Ahmet
Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin, Devrim Yakut, Şinasi Yurtsever
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder