Cem Yılmaz’dan pahalı
bir aksiyon komedisi...
Yeni Cem Yılmaz filmi “Ali Baba ve 7 Cüceler” senaryosundaki
kimi aksaklıklarına rağmen bol kahkahalı bir aksiyon komedisi...
Cem Yılmaz filmlerini iki kategoride değerlendirmek
gerekiyor aslında: Küçük adamın küçük trajikomedisi ve küçük adamın büyük fantastik
komedisi... Onun sinema seyircisiyle buluşturan ve senaryosu kendisine ait olan
ilk film olan “Her Şey Çok Güzel Olacak”ın Altan’ı ve yönetmenliğine de ortak
olduğu “Hokkabaz”ın İskender’i ve tek başına yönettiği “Pek Yakında”nın Zafer’i
de trajikomik karakterlerdir. Gerçektirler ve hepimizin yaşayabileceği
hesaplaşmalar içine girip, hataları ve erdemleriyle birlikte acı-tatlı olaylar
yaşayarak huzurlu bir hayata ulaşmaya çalışırlar.
Diğer kategoride ise “G.O.R.A.” ve “A.R.O.G”un Arif’i,
“Yahşi Batı”nın da Aziz’i var. Ait oldukları toplumda küçük ve önemsiz yerlere
sahip olan Arif ve de Aziz, şans eseri düştükleri bir belanın içinde ilk
baştaki şaşkınlıklarını attıktan sonra ustalaşırlar. Küçük bir alışma sürecinin
ardından düzeni domine edecek bir hale dönüşürler. Cem Yılmaz bu dönüşümün
gerçekleşmesi sırasında ‘Türkler uzayda’, ‘Türkler taş devrinde’ ve ‘Türkler
vahşi batıda’ (ya da bu filmindeki gibi Türkler Avrupa’da) trükleriyle oynar ve
oralardan espri üretir. Şovlarında yaptığı gibi bizi bize anlatarak güldürmeyi
iyi bilir.
Açıkçası ben ilk kategorideki filmlerini daha çok severim.
Çünkü Yılmaz’ın asıl yapmak istediği sinemanın o olduğuna inanırım. O
filmlerindeki karakterler komik olmalarına rağmen acı çeken karakterlerdir.
Onlar daha bizdendirler ve yaşadıkları sorunlar öyle ya da böyle bizi de
ilgilendirir. İkinci kategorideki safkan parodik filmlerini ise Yılmaz’ın
gişede büyük hasılatlara ulaşma çabaları olarak görmekteyim. Bu filmler de kuşkusuz
onun yadsınamaz sinema sevgisini barındıran, masraftan kaçınılmamış şık
prodüksiyon tasarımlarıyla oluşturulmuş, sık sık güldüren ama önünde sonunda
şurup şeker filmlerdir. Sırf gişe için yapılmış, sürüsüne bereket ucuz komedilerin
arasında yine de pırıl pırıl parlarlar.
“Ali Baba ve 7 Cüceler” Cem Yılmaz’ın bu ikinci kategorideki
filmlerinden biri.
Bulgaristan’daki bir bahçe ürünleri fuarında kendi imalatı
olan cüce heykellerini pazarlamaya çalışan sıradan bir esnaftır Ali Şenay.
Kayınbiraderi İlber ile birlikte bir dizi karışıklığın sonucunda kendilerini
Interpol tarafından da gözetlenen, kirli işlerin içindeki tehlikeli işadamı
Boris Mançov’un ‘insan avı’ partisinde, değişik bir mozaiğin içinde (!) kurban
olarak bulurlar. Yılmaz Avrupa’nın göbeğinde yaşanan bu küçük insan avında
değişik sınıfları temsil eden Türkleri yanyana getirerek politik bir mizaha
doğru yol alacakken dümeni daha hafif bir iyi-kötü savaşına çeviriyor. Zaten
filmin senaryosunun en büyük sorunu da bu. Çeşitli komedi filmi türler arasında
zıp zıp zıplıyor. Yeri geliyor bir James Bond komedisi oluyor, bir 80’lerde sık
rastladığımız soğuk savaş parodisi; bir “Açlık Oyunları” parodisi oluyor, bir
“G.O.R.A”daki gibi yanlış zamanda yanlış yerde bulunan küçük adam komedisi...
Bu çeşitliliğin ardında Yılmaz’ın olabildiğince geniş bir
kitleye ulaşma arzusu var kanımca. Zira yukarıda saydıklarımın dışında bu
hikayenin içinde zombi filmleri, “Olağan Şüpheliler”, “Tropik Fırtına” gibi
filmleri hatırlatan göndermeler de var; Barış Manço’dan, Cemal Süreya’ya, İzzet
Altınmeşe’ye Cem Yılmaz’ın rol aldığı Yavuz Turgul filmi “Av Mevsimi”ne kadar
uzanan bir dolu yerli popüler kültür göndermeleri de. Bu kadar tıkış tıkış bir
durum olmasına rağmen film uzun ve ormanda geçen sahnelerde bariz ritm
bozukluğu var. Hikâyeye yanlış bir sahneden giriyor olsa da Zafer Algöz’ün
Azeri asker tiplemesi devreye girince film de toparlıyor biraz.
Mesele küfürler
değil...
Aslında filmin diğer büyük meselesi Yılmaz’ın
karakterlerinin bir hikayeyi taşıyamayacak kadar yüzeysel olmaları... Ali
Şenay’ın “G.O.R.A”daki Arif’ten görüntüsü dışında büyük bir farkı yok. Bu
yüzden yine Cem Yılmaz’ın canlandırdığı Boris Mançov karakteri daha enteresan
geliyor seyirciye. Özellikle de 5-6 dili birden konuştuğu sahne çok komik... Diğer
karakterlerin de sanki nasıl göründüklerine çalışılmış sadece. İlk sinema filmi
deneyimindeki Irina Ivkina da şaşırtıcı bir şekilde hiç aksamıyor rolünde.
“Çok küfür var” eleştirisini bir yere kadar yanlış
buluyorum. Ama Cem Yılmaz mizahının içinde küfüre yaslanan bazı esprilerin
gereksiz ve bazen de sırıttığını düşünüyorum. Gözümüze sokulan ürün yerleştirme
konusundan ben de zamanında senaryosunu yazdığım “Bu İşte Bir Yalnızlık
Var”daki uygulamadan dolayı rahatsız olsam da yapıla yapıla öğrenilecek bu
işler diye ümitle beklemekteyim.
Sonuçta “Ali Baba ve 7 Cüceler”de her Cem Yılmaz filminde
olduğu gibi çok güleceğiniz kaliteli esprilerin yanısıra emek ve bütçe
harcanmış setler, efektler, jeneriğinden afişine kadar başarılı bir görsel
tasarım var. 3/5
Ali Baba ve 7 Cüceler
Yönetmen: Cem
Yılmaz
Oyuncular: Cem
Yılmaz, Çetin Altay, Irina Ivkina, Zafer Algöz, Can Yılmaz, Bahtiyar Engin, Yosi Mizrahi
110 dakika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder