Gergin toplumların kaderi...
Bir biletle altı tane lezzetli hikaye izlemenize neden
oluyor “Asabiyim Ben”. Evet, hikayelerin hepsinin ortak paydası, gerginlikten
beslenen düzen içinde bireylerin öfke patlamalarının sonuçları... Hikayeler
komik, şiddetli, sürprizli ve kimisi de hayli kanlı...
2014 Akademi ödüllerinde “en iyi yabancı film” kategorisinde
güçlü adaylardan biriydi “Asabiyim Ben”. Aslında birbirinden bağımsız, irili
ufaklı altı tane komik, şiddetli ve manidar hikaye anlatıyor film. Açılışta yer
alan ve filmin en kısa hikayesi olan “Pasternak”, bir uçak dolusu yolcunun
aslında hepsinin tanıdığı biri tarafından bir plan dahilinde aynı uçağa
konulduklarını keşfetmesini anlatıyor. Sonraki hikaye genç bir garson kızın
çalıştığı restorana gelen adamı tanımasıyla başlıyor. Bu adam genç kızın
geçmişinde derin yaralar açmış bir adamdır. Diğer hikaye filmin en klişe
hikayesi. Otoyolda birbirlerini sollayan iki adamın siniri onları ölümcül bir
şiddet patlamasına götürür. Filmin en güzel hikayesi olan “Bombacı”da ise
şehrin araç çekicileri ve park cezası kesen trafik polislerinin temsilindeki
‘soygun’ sistemine başkaldıran bir mühendisin yaşadıklarını izliyoruz. Usta
aktör Ricardo Darin’in başrolde olduğu bu bölümün konusu Türk izleyicilere de
hiç yabancı gelmeyecektir. Filmin bir diğer güçlü hikayesi bir vur-kaç kazasına
sebep olan zengin bir çocuğun ailesinin adaleti parayla satın alma sürecini
anlatıyor. Ancak insanların açgözlülüğü ve sürpriz bir gelişme bütün planları
altüst edecektir. Filmin son ve en uzun hikayesi ise başlı başına film sanki.
Bir gelin müstakbel eşi tarafından aldatıldığını düğün sırasında öğrenir. Ve bu
son derece neşeli başlayan düğün herkesin gözü önünde şiddetli ve kanlı bir
hesaplaşmaya dönüşür.
En güzel hikaye
sonda..
Aslında bu sonuncusu filmin bütün hikayelerinin temalarını
tek bir hikayede buluşturuyor sanki. Sevgi, ihanet, hayal kırıklığı, öfke,
adalet arayışı, haksızlık, iyilik, kötülük hepsi var... Belki otoyolda ve
restoranda geçen hikayeler diğerlerinin arkasında kalıyor ama genel olarak
şirazesinden çıkmaya başlayan bir toplumun profilini çıkarıyor bize film. Bu
şiddet en başta yönetimden geliyor topluma tabi ki dünyanın her yerinde olduğu
gibi. Olması gerektiği hızda ve şekilde sağlanamayan adalet, yozlaşmayla elde
edilmiş zenginlikle küçük insanları ezenler ve kendi vatandaşını soymaya
odaklanmış bir kamu yönetimi... Bunlar bir şekilde gündelik hayatın akışında
insanların planlarını, mutluluklarını bozabileceği gibi, karanlık yönlerinin de
uyanmasını, harekete geçmesini tetikleyebilmekte. “Asabiyim Ben” tam da bunun
filmi.
Arjantinli yönetmen Damián Szifrón filminin her karesine
hakim bir yönetim sergileyip çok şık ve ritmi yüksek bir film çıkartmış ortaya.
Şahane müziklerin eşlik ettiği filmde özellikle “Bombacı” adlı bölümün
başrolünde olan, sırf arabası çekildiği için hayatı kararan Simon’u canlandıran
Ricardo Darin’e ve son hikayede kendi düğününde çıldıran gelin Romina’yı
oynayan Erica Rivas’a özellikle dikkat edin. İki oyuncu da filme damgalarını
vuruyorlar... 4/5
Asabiyim Ben
(Relatos Salvajes - Wild Tales)
Yönetmen: Damián
Szifrón
Oyuncular:
Ricardo Darin, Erica Rivas, María Marull, Rita Cortese, Julieta Zylberberg, Leonardo Sbaraglia, Walter Donado, Oscar Martínez, Diego Gentile
122 dakika
Not: Bu yazı 7 Mart 2015 günü Sözcü gazetesinin ŞIK ilavesinde yayımlanmıştır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder