İyi çekilmiş ama fazla bildik bir 'tekno-kabus' filmi..
Ne zaman bir hacker filmi izlesek, internetin bu kadar
yaygın kullanıldığı bir zamanda paranoya duygusuyla yaşamaya nasıl da mahkum
edildiğimizle yüzleşiyoruz. “Ben Kimim?” Alman yapımı bir gerilim filmi. Ama
aslında genellikle yalnızlık ve itilmişlik duygusuyla baş etmeye çalışan
gençlerin neden hackerlık yapmayı seçtiğini de özetliyor en başta. Tabi ki bunlar artık beylik nedenler. Çünkü ‘önemli’ olmak istiyorlar. Kafaları başka bir dile, yani bilgisayar
diline çok çalışan bu genç profil, asosyal bir hayata mahkum edildiğinde bir
nevi intikam duygusuyla sisteme saldırıyor.
"Ben Kimim?"de 25 yaşındaki Benjamin de böyle bir
durumda. Karizmatik görünen başka bir hacker olan Max’in dikkatini çekiyor bir
gün ve onun ekibine katılıyor. Birlikte daha büyük işler yapmaya çalışıyorlar.
Alman İstihbarat Servisi BND’nin merkez binasına sızmaya kadar büyüyor
hedefler. Sonrasında hiç istemeyecekleri tehlikeli insanlarla muhatap oldukları
yetmiyormuş gibi aralarında da problem çıkıyor.
“Ben Kimim?” ritmi yüksek hikayesi içinde en çok da sanal
dünyada ‘hacker’ların arasında olan biteni yapılabilecek en görsel ve anlaşılır
haliyle sunarak başarılı oluyor. Üstelik bunun için bilgisayar ekranlarını
minimum seviyede kullanıyor yönetmen Baran bo Odar. “Dövüş Kulübü”ne (Fight Club, 1999) göz kırpan ve iki
kere ‘twist’ yaptığı finaliyle de ilgi çekiyor çekmesine ama hikayenin en büyük handikapı artık bu hikaye kalıbının çok fazla tanıdık olması. Filmdeki hacker
çocuklar da, onları kovalayan sarışın kadın polis ve yaşananların neredeyse
tümü de (hep bir kızın dikkatini çekme isteğiyle başlar!) çok tanıdık ve hatta
defalarca kullanılmış polisiye/gerilim klişelerinden ibaret. Hikayesine derinlik katmak konusunda da Odar yetersiz kalmış. Ama yönetmen bütün bu
klişeler toplamını son derece dinamik bir sinemayla, iyi çekilmiş sahneler ve
atmosfer duygusuyla sunuyor seyircisine. Filmin görsel dünyası ve ritmi onu kolay
izlenen iyi bir seyirlik haline getiriyor. 2,5/5
Ben Kimim?
WhoAmI
Yönetmen: Baran bo Odar
Oyuncular: Tom Schilling, Elyas M’Barek, Wotan Wilke Möhring, Tyrine Dyrholm, Hannah Herzsprung
102 dakika
“Çılgın Hırsız”dan önce...
İki “Çılgın Hırsız” (Despicable Me) filmi de animasyon
sinemasının en eğlenceli serilerinden birini oluşturmuştu. Sağlam bir teması
vardı: Her kötülüğün içinde bir iyilik merkezinin de olabileceği ve onun bu
yönünü harekete geçiren durumla karşılaşmasını konu alan, senaryosu iyi
yazılmış ilk filmde tanıdığımız Gru, dünyanın ‘taşınamaz varlık'larını (mesela
piramitler!) çalan, bencil, acımasız ve üstün zekasını kötülüğe çalıştıran bir
çılgın profesör parodisiydi... Herhangi
bir insancıl tavıra pek sahip olmayan Gru, kötü emelleri için kullanmayı
planladığı üç yetim çocuk sayesinde içindeki iyi insanla karşılaşıveriyordu.
Hikaye güzel, espriler komikti ama rol çalanlar vardı: Gru’nun tüm ayak
işlerini yapan ve birbirlerinden klonlanmış küçük yaratıklar, yani minyonlar...
Tıpkı daha önce “Madagaskar” serisindeki penguenlere olduğu
gibi “Çılgın Hırsız”da da minyonlar, gördükleri ilgi ve sevgi sayesinde filmden
taştılar ve kendi filmlerinin yapılmasına neden oldular. Bu “Çılgın Hırsız”
filmlerinin ‘öncesi’ni anlatan filmde sürekli yönlendirilmek arzusu taşıyan bir
topluluk olan minyonların kendilerine bir sahip arayışlarını izliyoruz.
Enteresan olan genellikle kötü liderlerin peşine takılıyor olmaları, onların 'güç'lerine
hayranlık duymaları. Bu anlamda küçük bir alegori de sunmuyor değil film. Bu
son derece saf ve eğlenceli tiplerin neden böyle bir lidere kapılanmak
istediklerinin cevabını verdiği pek söylenemez filmin. Belki de insanların güce
tapan yönlerine yapılan bir vurgudur bu! 1960’ların Londra’sında kraliçe
Elizabeth’in tacının peşine düşmüş suç kraliçesi Scarlet Overkill’in peşine
takılan sarı kahramanlarımızın üç kişilik öncü grubu büyük bir karmaşanın
ortasında kalıyorlar film boyunca. Güzel fikirler, kutuplardan New York’a
oradan da Londra’ya uzanan zengin bir coğrafya içinde, dönemin şahane rock
müzikleri eşliğinde eğlenceli bir animasyon izliyoruz sonuç olarak. 3,5/5
Minyonlar
Minions
Yönetmenler: Kyle Balda, Pierre Coffin
Seslendirenler: Beren Saat, Kenan Doğulu
91 dakika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder