Eleştirmenin Not Defteri

24 Ağustos 2012 Cuma

İKİ CÜMLEDE KRİTİK - 7


AÇLIK OYUNLARI (The Hunger Games)
Evet bazı kusurları var; filmin duygusal atmosferi biraz gereğinden hızlı ilerliyor, sos gibi dizayn edilmiş politik alt metni fragman gibi geçiveriyor aralarda ve Donald Sutherland sanki sırf bunun için filmde var gibi... Ama yine de çok sevdiğim kimi özellikleri de var; "Alacakaranlık" serisinin aldığı yolun tam tersini tercih edip olanca müsaitliğine rağmen şiddete teslim olmadan konuyu insanca ele alışı, yakışıklı erkek-güzel kız fetişlerine fazla prim vermemesi ve tabi Jennifer Lawrence’ın son derece inandırıcı performansı...  3/5

ÖLÜME ÇEYREK KALA (Brake)
Filmin ilk 80 dakikası -tıpkı "Toprak Altında"da (Buried) olduğu gibi- hükümet ajanı Jeremy'nin bir arabanın bagajında gözlerini açıp niye orada olduğunu çözüp mücadele etmesiyle ve olayların "24" dizisindeki gibi giderek tırmanan bir terör eylemi sürecini takip etmesiyle geçiyor, finalde ise iki farklı sürpriz sizi bekliyor... "Buried" kadar iyi değil ama başından sonuna ilgiyi sıcak tutan filmde esas adamı canlandıran Stephen Dorff iyi bir performans çıkarıyor... 3/5

HAYALET SÜRÜCÜ 2: İNTİKAM ATEŞİ (Ghost Rider: Spirit of Vengeance)
İstediği kadar bir sürü sahnesi Türkiye’de çekilmiş olsun, öyle böyle değil; çok ama çok kötü bir devam, aksiyon ve Nicolas Cage filmi daha...! “Crank” ve “Gamer” filmleriyle de benim en ufak bir sempatimi kazanamayan, aksiyonu izlenemez bir şekilde çekebilmeyi başaran yönetmen ikilisi Neveldine/Taylor’dan bir kötü yönetmenlik örneği daha olan filmde en çok da "Centilmen"de (The American) çok beğendiğim Violante Placido'ya yazık olmuş... 1/5

AH SALAK KARDEŞİM (Our Idiot Brother)
Paul Rudd’un artık giderek "tektip"leşen bir komedyen olduğunu bir kez daha anladığımız bu filminde Rudd'un bu sefer oldukça saf bir karakter olan Ned’in üç kızkardeşinin başına bela olup onların günlük sorunlarını nasıl da içinden çıkılamaz bir hale dönüştürdüğüne şahit oluyoruz. Kızkardeşleri Zooey Deschanel, Elizabeth Banks ve Emily Mortimer oynayınca ilgi çekici ve hiç de sıkıcı olmayan bir filme dönüşmüş “Ah Salak Kardeşim”... 3/5
 
VAHŞİ AV (The Wild Hunt)
2009'da Toronto Film Festivali’nde "En İyi Kanada Yapımı İlk Film" ödülünü kazanan ve gerçekten de dikkat çekici bir film olan “Vahşi Av”, “role playing” oyunlarına kendilerini kaptıran ve sanal bir ortaçağ köyü oluşturarak ‘Game of Thrones’çuluk oynayan insanların arasında geçen bir gerilim... Kızarkadaşını bu hastalıklı oyuna kaptıran gencin onu kurtarmak için girdiği mücadele tüyler ürperten bir finale doğru sürükleniyor... 3/5

ŞEYTANLA RANDEVU (Meeting Evil)
Samuel L. Jackson ve Luke Wilson gibi iki oyuncuyu buluşturan film beklentilerin çok altında kalan bir gerilim olmakla kalmayıp neredeyse bir dakika bile durmayan, yerli yersiz her sahnenin altına döşenmiş sinir bozucu müziğiyle de insanın film zevkini öldüren, anlamsız, gereksiz, kötü yazılmış, kötü oynanmış, kötü çekilmiş, kötü bir film... En güzel tarafı 85 dakika sonra bitiyor olması...! 1/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder